Diyabet riski taşıyor musunuz? Cevabı bu 8 soruda saklı

1- Çok sık su içme ihtiyacı hissediyor musunuz?

Aşırı susama ve sık su içme ihtiyacı, diyabetin erken belirtilerinden biri olabilir. Yüksek kan şekeri, vücudun dengeyi sağlamak için daha fazla suya ihtiyaç duymasına ve susuzluk hissine neden olur.

2- Sık idrara çıkıyor musunuz?

Özellikle geceleri sık sık idrara çıkıyorsanız, bu durum kan şekerinizin yüksek olduğuna işaret edebilir. Kan şekeri belli bir seviyenin üzerine çıktığında (genellikle 180 mg/dL’nin üzerinde), böbrekler fazla şekeri idrarla dışarı atmaya çalışır. Bu sırada glikoz, suyu da beraberinde sürükler; bu da idrar miktarını artırır ve vücut daha fazla su kaybederek susuz kalır.

3- Ani kilo kaybı yaşıyor musunuz?

Son zamanlarda bilinçli bir diyet yapmadan kilo kaybı yaşadıysanız, bu durum insülin eksikliğine bağlı olarak vücudun enerji üretiminde yağları kullanmaya başlamasından kaynaklanabilir. Normalde, hücreler enerji üretmek için kandaki glikozu kullanır. Ancak diyabette insülin hormonu yeterince etkili çalışmadığında veya üretilemediğinde, glikoz hücrelere giremez ve vücut enerji sağlamak için yağları ve kas dokusunu yakmaya başlar. Bu durum, hızlı ve ani kilo kaybına neden olabilir. Diyabetle ilişkili kilo kaybı genellikle iştahın artmasıyla birlikte görülür, çünkü hücreler yeterli enerjiyi alamadığı için beyin sürekli açlık sinyali gönderir.

4- Sürekli tatlı yeme isteği mi duyuyorsunuz?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Sürekli şekerli gıdalara yönelme isteği, kan şekeri düzeylerinizdeki dalgalanmaların bir göstergesi olabilir. Vücut yeterince insülin üretemediğinde ya da mevcut insülin etkili şekilde kullanılamadığında, hücreler enerji için ihtiyaç duyduğu şekeri düzenli alamaz. Bu da beynin acıkma sinyali ile birlikte tatlı isteğini artırır. Özellikle yemekten kısa bir süre sonra yeniden acıkma ya da enerji düşüklüğü hissediyorsanız, bu durum diyabetin habercisi olabilir” diyor.

5- Yaralarınız geç mi iyileşiyor?

Diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kan dolaşımını olumsuz etkileyerek yaraların daha geç iyileşmesine neden olabilir. Yüksek kan şekeri, damar yapısını bozarak yaralanan bölgelerde yeterli oksijen ve besin maddelerinin taşınmasını engeller. Aynı zamanda bağışıklık hücrelerinin etkinliğini azaltarak enfeksiyon riskini artırabilir. Özellikle ayak yaraları ve enfekte kesikler diyabet hastalarında dikkatle takip edilmelidir.

6- Sürekli yorgun ve halsiz mi hissediyorsunuz?

Vücudunuz şekerden yeterince enerji üretemediğinde, kendinizi sürekli yorgun hissedebilirsiniz. Diyabet hastalarında bu belirti oldukça yaygındır ve genellikle insülin direnciyle ilişkilidir. Kan dolaşımında yeterince glikoz olsa bile, hücreler bu glikozu etkili bir şekilde enerjiye dönüştüremez. Bunun sonucunda kaslar ve organlar yeterli enerjiyi alamaz ve kişi gün boyunca halsiz ve bitkin hisseder. Uyku düzeninde bozulmalar da bu yorgunluğu artırabilir.

7- Ellerde ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma hissediyor musunuz?

Sinir hasarı (nöropati), diyabetin erken ve yaygın belirtilerindendir. Ellerde, ayaklarda veya bacaklarda uyuşma, karıncalanma ya da yanma hissi varsa dikkatli olmalısınız. Yüksek kan şekeri, sinir uçlarına zarar vererek his kaybına yol açabilir. Özellikle uzun yıllar diyabeti kontrolsüz şekilde seyreden hastalarda sinir hasarı gelişebilir. Düzenli kan şekeri kontrolü, bu tür komplikasyonların önlenmesinde büyük önem taşır.

8- Aile bireylerinizde diyabet hastası var mı?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Diyabet, genetik yatkınlıkla da ilişkili bir hastalıktır. Anne, baba veya kardeşlerinizde diyabet öyküsü varsa, risk altında olabilirsiniz. Özellikle birinci derece akrabalarda Tip 2 diyabet bulunması, kişinin ilerleyen yıllarda diyabet geliştirme ihtimalini artırır. Ancak genetik yatkınlık tek başına hastalığı belirlemez; sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü bu riski azaltmaktadır. Bu nedenle risk grubunda olan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi önemlidir” diyor.

Related Posts

Bu saatlerde uyuyanlar yandı: Zararı ortaya çıktı

Uzun yıllar boyunca sağlıklı bir yaşam için günde sekiz saat uyumak yeterli görülüyordu. Ancak son bulgular, uykunun sadece süresinin değil, düzenliliğinin de sağlık açısından hayati öneme sahip olduğunu ortaya koydu. Bu saatler arasında uyuyanlar dikkat, uzmanlar büyük zararını açıkladı.

Sağlık taramalarında ‘kronik’ tehlike: 232 bin kişiye diyabet 81 bin kişiye hipertansiyon tanısı konuldu

Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde yürüttüğü kronik hastalıkların erken tanısı ve takibine yönelik çalışmalar kapsamında önemli sonuçlar elde etti.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

Güneş kremi kullanımı yaz kış sürekli olmalı: Uzmanından kritik uyarılar

Yaz aylarında güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremi kullanımı hayati önem taşıyor. Uzmanlar, güneş koruyucunun doğru seçilmesi, yıl boyu düzenli ve yeterli miktarda uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Böbrek sağlığında ulusal seferberlik

Ülkemizde yaklaşık 9 milyon kronik böbrek hastası bulunurken, her 6-7 erişkinden birinde hastalık görülüyor.

Leke gitti, kanser kaldı: Uzmanından “leke silme” işlemleri yaptıranlara uyarı

Leke gitti, kanser kaldı: Uzmanından “leke silme” işlemleri yaptıranlara uyarı