“Et baronlarını” AKP’liler koruyor iddiası: Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği ürünler üstünden 3 milyar TL kayıt dışı bırakıldı, inceleme başlatıldı 

Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği ucuz etler üzerinden bazı büyük firmaların haksız kazanç sağladığı iddiaları üzerine inceleme başlatıldı. Yapılan incelemenin ardından dört büyük firmanın 3 milyar TL’yi kayıt dışı bıraktığı ortaya çıktı. İddialara göre; et ve canlı hayvan ithalatında tek yetkili kurum olan ESK, Uruguay ve Brezilya’dan canlı büyük baş hayvan ithal ediyor. Büyükbaş hayvanlar devasa gemilere yüklendiği anda aslında Türkiye’deki alıcıları belirlenmiş oluyor. Gelen ithal etin ve canlı hayvanların ancak yüzde 5-10’luk kısmı küçük üreticiye satılıyor. Aslan payını 11 büyük firma alıyor. Haksız kazanç sağlayan ve inceleme başlatılan firmaların ismi ise açıklanmadı. CHP’li Hasan Öztürkmen, konuyu meclis gündemine taşıyarak; “Bursa merkezli büyük bir et firması hangi eski AKP’li Bakan ile ilişkili? Eski Bakan, et firmasının önünü açmak için nerelerde aracılık yaptı?” diye sordu. 

CHP’li Hasan Öztürkmen, “et baronlarını” eski AKP’li ismin koruduğunu öne sürdü. Öztürkmen, sistemin işleyişini şöyle anlattı: 

“Vatandaş ucuz et yiyecek propagandasıyla düğmesine basılan et ithalatı, et fiyatlarını düşürmediği gibi et baronlarının kasasını dolduruyor. ESK’nın kilosu 4 dolara (144 TL) ithal ettiği canlı hayvanlar, soframıza en ucuz haliyle 550 TL’ye geliyor.

Kurulan vurgun çarkıyla, aradaki büyük kâr et baronlarının cebine inerken vatandaş yine kasabın, marketin önünden geçemiyor. Karkas ette de durum vahim. Et simsarı belli büyük firmalar ESK’dan kilosu ortalama 250 TL’den topladıkları onlarca TIR eti, vatandaşa ucuz fiyatla satmak yerine, el altından et tüccarlarına dağıtıyor. İşini dürüstçe yapan firmalar durumdan hem şikâyetçi hem mağdur.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Et ve Süt Kurumu (ESK), ithal hayvan ve etleri hangi büyük firmalara verdiklerini sır gibi saklarken, Rekabet Kurumu da 1 yıl önce mercek altına aldığını duyurduğu 11 et firmasını hâlâ açıklamadı. İthal etleri paylaşan firmaların AKP’li siyasetçi ve eski bakanlarla ilişkileri konuşuluyor.”

Dört firmaya inceleme başlatıldı: “İsimleri gizleniyor”

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın konuya ilişkin olarak incelem başlattığını ancak haksız kazanç sağladığı tespit edilen 4 firmanın isminin gizlendiğini belirten Öztürkmen, şunları aktardı: 

“Belli büyük firmalarının Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği ucuz etler üzerinden yaptığı milyarlarca liralık büyük vurgunu aylardır anlatıyorum. Et baronlarına yönelik ısrarlı açıklamalarımızın ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi ekiplerinin harekete geçtiği açıklandı. Bilgilere göre ekipler 4 büyük et firmasının 7 ildeki çiftliklerinde incelemelerde bulunmuş ve söz konusu firmaların 3 milyar lirayı bulan kazancı kayıt dışı bıraktığı belirlenmiş. Cezai işlem uygulanacağı belirtildi. Ancak yetmez. Hatta eksik!

Et sektörünü kontrol eden 4 büyük firmaya inceleme yapıldığı belirtiliyor ancak bu firmaların hangileri olduğu sır gibi saklanıyor. Üstelik sektördeki hiçbir büyük firma kendilerine denetim yapıldığı haberlerini kabul etmiyor. Bu firmalar neden açıklanmıyor? Hangi yaptırımlara maruz bırakıldıkları neden açıklanmıyor?

Sektör içinden edindiğimiz bilgilere göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı inceleme caydırıcı olmaktan çok uzak. Çünkü verilmesi öngörülen para cezaları, bu firmaların sağladığı kazancın yüzde 1’i bile değil! Öte yandan vatandaşa ucuz et temin etmek amacıyla ithal edilen hayvanların et baronlarının çiftliklerinde istiflenmesinin önüne geçecek bir önlem de geliştirilmiş değil. Bakanlığın denetimi, vurgunu ortaya çıkartmaktan ziyade, çiftliklerdeki hayvanların piyasaya sunulmasını sağlamak ve böylece et fiyatlarındaki artışı durdurmak.”

Çiftliklerde süreç nasıl işliyor?

Et ve canlı hayvan ithalatında tek yetkili kurum olan ESK’in Avrupa ve Balkanlar’dan getirdiği etlerin gemilere yüklendiği anda hangi firmalara satılacağının belli olduğunu öne sürerek, çiftliklerde işleyen sürece ilişkin olarak şunları söyledi: 

“Et ve canlı hayvan ithalatında tek yetkili kurum olan ESK, Uruguay ve Brezilya’dan canlı büyük baş hayvan ithal ediyor. Avrupa ve Balkanlardan da karkas et getiriyor. Büyükbaş hayvanlar devasa gemilere yüklendiği anda aslında Türkiye’deki alıcıları belirlenmiş oluyor. Gelen ithal etin ve canlı hayvanların ancak yüzde 5-10’luk kısmı küçük üreticiye satılıyor. Aslan payını 11 büyük firma alıyor.

“Büyük alıcılar, farklı isimlerle şirketler kuruyor ve bunlar üzerinden ayrı ayrı hayvan alıyor”

Firmalara ithal hayvan satışında şöyle bir şart var: Şirketler, ancak çiftliğinin kapasitesine göre ESK’dan alım yapabiliyor. Örneğin bin hayvanlık bir çiftliği olan şirket ancak bunun yüzde 20’si oranında ithal besilik hayvan alabiliyor. Yani 200 adet alabilmesi gerekiyor. Kalan yüzde 80’inin yerli hayvan olması gerekiyor. Ancak böyle olmuyor. Çünkü büyük alıcılar, farklı isimlerle şirketler kuruyor ve bunlar üzerinden ayrı ayrı hayvan alıyor. Özetle şirketlerin çiftliklerinde yüzde 20 ithal, yüzde 80 yerli hayvan bulunması gerekirken, bu yöntemle oranlar tersine dönüyor. Bazı çiftliklerde ithal hayvan oranının yüzde 90’lara vardığı biliniyor.”

“Bursa merkezli firma hangi eski bakan ile ilişkili?”

Konuyu Meclis gündemine taşıyan Öztürkmen sorunun çözümü için Bakanlığa önerilerde bulunarak şu soruları sordu: 

“Bu büyük et firmalarına hangi kamu bankalarından ucuz krediler sağlandı? Bu krediler için hangi siyasetçiler devreye girdi? Bursa merkezli büyük bir et firması hangi eski AKP’li Bakan ile ilişkili? Eski Bakan, et firmasının önünü açmak için nerelerde aracılık yaptı? Hep aynı et firmalarına ucuz ithal etleri sağlayan Et ve Süt Kurumu yöneticileri kimler?

“Et ithalatı kimleri zengin ediyor?”

Vatandaş ucuz et yesin diye ithal etlerin dağıtıldığı PERDER üyesi marketler neden denetlenmiyor? Bu marketlere verilen etler uygun fiyattan vatandaşa mı satılıyor yoksa el altından topluca başka et simsarlarına mı gidiyor? Sektörden aldığımız bilgilere göre ucuz ithal etin sadece yüzde 10’u vatandaşa ulaşabiliyor. Kalan yüzde 90’ı arka kapıdan et simsarlarına satılıyor. Canlı hayvanlar kilosu 144 TL’ye (4 dolar), karkas et 250 TL’ye ithal edilirken, yediğimiz etin kilosu 550 TL’ye nasıl çıkıyor? Et baronları hangi siyasetçiler tarafından korunuyor? Hangi eski AKP’li Bakan tarafından himaye ediliyor? Et ithalatı kimleri zengin ediyor?”

 

Related Posts

Ümit Özdağ’dan orman yangınlarıyla ilgili çarpıcı iddia

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde eş zamanlı devam eden orman yangınlarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya suikastı MİT mi engelledi: SANA’dan açıklama geldi

Geçtiğimiz günlerde özellikle Türk ve Suriye basınında geniş yer bulan, “Milli İstihbarat Teşkilatı, Dera’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya yönelik suikast girişimini başarıyla engelledi” şeklindeki haberler hakkında Suriye Resmi Haber Ajansı SANA’dan açıklama yayımlandı. SANA, “İddiaların gerçekliği bulunmamaktadır” ifadelerini kullandığı kısa metinli bir paylaşımda bulundu.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Grossi, İran’ın nükleer tesislerine giremeyecek

İran Meclisi Başkanvekili Hamid Rıza Hacıbabayi, meclisin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini askıya alma kararına ilişkin bilgi paylaştı. Hacıbabayi, “Bundan böyle UAEA Başkanı Rafael Grossi’nin nükleer tesislerimize girişine ve buralara kamera yerleştirilmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

İtalya sıcaklarla boğuşuyor: Kırmızı alarm verildi

İtalya genelinde hafta sonu etkisini gösterecek aşırı sıcaklar sebebiyle cumartesi günü 17, pazar günü de 21 kent için “kırmızı” alarm verildi.

Trafik kavgasını ayırmaya çalışırken kuryeyi dövdüler

Gaziosmanpaşa’da iki motokurye henüz bilinmeyen bir nedenle önünü kestikleri otomobilin sürücüsünü darbetti. Kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşlardan biri, sinirlenip motokuryelere vurmaya başladı. O anları çevredekiler cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.

Deneyimli gezgin kadın turistler için dünyanın 5 tehlikeli şehrini sıraladı!

Sosyal medyada paylaştığı seyahat tecrübeleriyle dikkat çeken gezgin Andrea Elliott, yalnız seyahat eden kadınlar için tehlikeli bulduğu şehirleri takipçileriyle paylaştı. Elliott, bazı yerlerde sözlü tacizle karşılaştığını, bazılarında ise fiziksel müdahaleye maruz kaldığını belirterek kadın gezginlere önemli uyarılarda bulundu.